Hasta Yatakları

Hasta Yatağı Almadan Önce Sorulacak 10 Temel Soru

Hasta yatağı

İyileşme Sürecinin Temeli: Doğru Hasta Yatağı Seçiminin Hayati Önemi

Bir yakınınızın veya kendinizin evde bakım sürecine girmesi, şüphesiz zorlu ve hassas bir dönemdir. Bu süreçte verilecek kararlar, sevdiğiniz kişinin yaşam kalitesini, konforunu ve iyileşme hızını doğrudan etkiler. Bu kararların en başında ise doğru hasta yatağı seçimi gelir. Bu seçim, sadece bir mobilya alışverişi değil, hastanın sağlığına yapılan en temel yatırımlardan biridir. Doğru yatak, hastanın hem fiziksel hem de psikolojik refahını destekleyen bütünsel bir bakım aracıdır.

Fiziksel olarak, kaliteli bir hasta yatağı, yan korkulukları sayesinde düşme riskini en aza indirir ve hastanın güvenliğini sağlar. Kolay temizlenebilen, antibakteriyel yüzeyleri ile hijyenik bir ortam sunarak enfeksiyon riskini azaltır. Psikolojik açıdan ise, hastanın kendi pozisyonunu ayarlayabilmesi, hareket kabiliyetini artırması ve konforlu bir uyku uyuması, kendine olan güvenini ve moral motivasyonunu yükseltir. Bilimsel çalışmalar, konforlu bir ortamın, ağrı yönetimi ve kaliteli uyku gibi iyileşmeyi hızlandıran temel faktörler üzerinde doğrudan olumlu etkileri olduğunu göstermektedir.

Bu kritik karar sürecindeki belirsizlikleri ortadan kaldırmak ve size kontrol hissi vermek amacıyla, uzmanlar tarafından hazırlanan bu 10 soruluk kontrol listesi, en doğru seçimi yapmanız için size bir yol haritası sunacaktır.

Kaliteli bir hasta yatağı modeli
Kaliteli bir hasta yatağı modeli

1. Hastanın Kilosu Yatağın Taşıma Kapasitesine Uygun mu?

Hasta yatağı seçiminde ilk ve en önemli güvenlik kriteri, yatağın taşıma kapasitesidir. Bu özellik, yatağın motorlarının, mekanik aksamının ve şasisinin ne kadar ağırlığı güvenle taşıyabileceğini belirtir.

  • 2 Motorlu Yataklar: Genellikle 150 kg civarında bir taşıma kapasitesine sahiptirler.
  • 3 Motorlu Yataklar: Daha güçlü yapıları sayesinde 200 kg ile 300 kg arasında ağırlık taşıyabilirler.
  • 4 Motorlu Yataklar: Genellikle 6000 volt gibi daha güçlü motorlarla donatıldıkları için daha yüksek kilolu hastalar için tasarlanmışlardır.

Taşıma kapasitesi, sadece hastanın mevcut kilosunu değil, aynı zamanda olası kilo değişimlerini, yatakta kullanılacak havalı yatak gibi ek ekipmanların ağırlığını ve hastaya bakım verirken yatağa anlık olarak destek olabilecek bakıcının ağırlığını da kapsayacak şekilde düşünülmelidir. Kapasitenin aşılması, motor arızalarına, mekanik aksamda kırılmalara ve en önemlisi hasta için ciddi yaralanma risklerine yol açabilir.

Elektrikli motorlu hasta yatağı
Elektrikli motorlu hasta yatağı

Unutulmamalıdır ki, taşıma kapasitesi sadece bir rakamdan ibaret değildir; yatağın genel mühendislik ve malzeme kalitesinin bir göstergesidir. Yüksek taşıma kapasitesi, genellikle daha kalın metal profiller (örneğin 30×30 mm yerine 40×60 mm) ve daha sağlam kaynak işçiliği anlamına gelir. Bu nedenle, hastanın kilosuna uygun ve hatta bir miktar üzerinde kapasiteye sahip bir yatak seçmek, yalnızca anlık güvenliği sağlamakla kalmaz, aynı zamanda yatağın uzun vadeli dayanıklılığına ve arıza yapma olasılığının düşüklüğüne yapılan bir yatırımdır. Bu durum, uzun süreli bakım senaryolarında toplam sahip olma maliyetini düşürerek, başlangıçta daha ucuz görünen bir yatağın ileride daha pahalıya mal olmasını engeller.

2. Kaç Motorlu Bir Yatağa İhtiyaç Duyulur?

Motor sayısı, bir hasta yatağının fonksiyonelliğini ve hastanın ihtiyaçlarına ne ölçüde cevap verebileceğini belirleyen temel unsurdur. Her motor, yatağa farklı bir hareket kabiliyeti kazandırır.

  • 2 Motorlu Yataklar: En temel modellerdir. İki adet motoru sayesinde sadece sırt ve ayak kısımlarının pozisyonu ayarlanabilir. Genellikle 4500 voltluk motor gücüne sahiptirler ve hareket kabiliyeti kısıtlı olmayan, kısa süreli nekahat dönemindeki hastalar için ekonomik bir çözüm sunarlar.
  • 3 Motorlu Yataklar: Sırt ve ayak hareketlerine ek olarak, üçüncü bir motor sayesinde yatağın tamamını bir bütün olarak aşağı ve yukarı hareket ettiren “asansör” özelliğine sahiptirler. Bu özellik, özellikle yatağa bağımlı hastaların bakımı için hayati önem taşır. Genellikle 200-300 kg gibi daha yüksek taşıma kapasitelerine sahiptirler.
  • 4 Motorlu Yataklar: Diğer tüm hareketlere ek olarak, yatağın baş aşağı (Trendelenburg) veya ayak yukarı (Ters Trendelenburg) pozisyon almasını sağlayan dördüncü bir motora sahiptirler. Bu pozisyonlar, belirli dolaşım ve solunum rahatsızlıklarının tedavisinde kritik olabilir. Daha güçlü (genellikle 6000 volt) motorları ile genellikle yoğun bakım ünitelerinde veya özel tıbbi ihtiyaçları olan hastalarda kullanılırlar.

Motor sayısı seçimi, teknik bir özellik listesinden ziyade, “Hastaya ne kadar yoğun bakım yapılacak?” ve “Hastanın kendi pozisyonunu ne kadar kontrol etmesi gerekiyor?” sorularının cevabıdır. Daha fazla motor, bakıcıya daha az fiziksel yük ve hastaya (kumandayı kullanabildiği takdirde) daha fazla otonomi ve psikolojik konfor anlamına gelir. Bu, seçimi teknik bir karardan, bakım felsefesini yansıtan stratejik bir karara dönüştürür.

Tablo 1: Motorlu Yatak Karşılaştırma Tablosu

Özellik2 Motorlu Yatak3 Motorlu Yatak4 Motorlu Yatak
Baş HareketiVarVarVar
Ayak HareketiVarVarVar
Yükseklik Ayarı (Asansör)YokVarVar
Trendelenburg HareketiYokYokVar
Ortalama Taşıma Kapasitesi~150 kg200 – 300 kg200 kg+
İdeal Kullanıcı ProfiliKısa süreli nekahat dönemi, hareket kabiliyeti kısıtlı olmayan hastaYatağa bağımlı, uzun süreli bakım gerektiren, transferi zor hastaYoğun bakım veya spesifik dolaşım/solunum bozukluğu olan hasta

3. Asansör Özelliği Bakım İçin Gerekli mi?

Üç motorlu yataklarda bulunan asansör özelliği, yatağın yerden yüksekliğinin bir bütün olarak ayarlanabilmesini sağlar. Bu fonksiyon, lüks bir eklenti değil, özellikle uzun süreli evde bakımın sürdürülebilirliği için temel bir gerekliliktir.

Asansör özelliğinin en büyük faydası, hasta bakıcısının sağlığını korumasıdır. Yatağın ideal bir yüksekliğe kaldırılması, bakıcının hastanın pansumanını, temizliğini veya pozisyon değişimini yaparken sürekli eğilip kalkmasını engeller. Bu durum, özellikle uzun vadede bel ve sırt ağrılarının önüne geçer. Unutulmamalıdır ki, bakıcının fiziksel sağlığı, hastaya sunulan bakımın kalitesini doğrudan etkiler.

Ayrıca, yatağın alçaltılabilmesi, hastanın tekerlekli sandalye, komot veya sedyeye transferini çok daha güvenli ve kolay hale getirir. Bu, hem hasta hem de bakıcı için yaralanma riskini azaltır. Felçli veya hareket kabiliyeti tamamen kısıtlanmış hastalar için bu özellik vazgeçilmezdir. Yatağın yükseltilebilmesi ise hastanın pencereden dışarıyı izlemesine olanak tanıyarak sosyal izolasyonunu azaltır ve moralini yükseltir.

Evde bakım, genellikle profesyonel olmayan aile üyeleri tarafından, ergonomik olmayan koşullarda yürütülür. “Bakım yükü” sadece zamansal ve duygusal değil, aynı zamanda fizikseldir. Asansör özelliği, bu fiziksel yükü doğrudan hedef alarak bakıcının tükenmişliğini (caregiver burnout) önlemede proaktif bir rol oynar. Fiziksel olarak daha az yorulan bir bakıcı, duygusal olarak daha sabırlı ve dikkatli olur. Bu nedenle asansör özelliğine yapılan yatırım, aslında tüm ailenin refahına yapılan bir yatırımdır.

4. Yatak Yarası Riski Var mı, Havalı Yatak Gerekli mi?

Sürekli yatan hastalarda en sık karşılaşılan ve en ciddi komplikasyonlardan biri yatak yarasıdır (bası yarası veya dekübit ülseri). Vücudun aynı noktalarına sürekli basınç uygulanması sonucu kan dolaşımının bozulmasıyla ortaya çıkan bu yaraların tedavisi zor ve maliyetlidir. Bu nedenle, yatak yarasını “oluşmadan önlemek” en etkili tedavi yöntemidir.

Havalı yataklar, bu riski ortadan kaldırmak için tasarlanmış aktif sistemlerdir. İçerisindeki hava hücrelerini bir motor yardımıyla sırayla şişirip indirerek vücut üzerindeki basınç noktalarını sürekli değiştirirler. Bu dinamik hareket, kan dolaşımını destekler ve dokuların oksijenlenmesini sağlar. Farklı risk seviyelerine göre çeşitli havalı yatak tipleri bulunmaktadır:

  • Baklava Tipi: En temel modeldir. Düşük riskli hastalar için önleyici amaçlı kullanılabilir ancak etkinliği tartışmalıdır ve ileri seviye koruma sağlamaz.
  • Boru Tipi: Birbirine paralel boru şeklindeki hücrelerden oluşur ve daha etkilidir. A+B (iki kanallı) ve A+B+C (üç kanallı) sistemleri mevcuttur. A+B+C sistemi, basıncı daha hassas dağıttığı için yüksek riskli hastalarda ve mevcut yaraların tedavisinde daha başarılıdır.
  • Pozisyon Veren: En gelişmiş sistemdir. Basınç dağılımı yapmanın yanı sıra, hastayı belirli aralıklarla otomatik olarak sağa ve sola döndürerek bakıcının pozisyon değiştirme yükünü ortadan kaldırır. Tamamen yatağa bağımlı ve hareket ettirilemeyen hastalar için idealdir.
  • Ventilasyon Özelliği: Gelişmiş boru tipi ve pozisyon veren yataklarda bulunan bu özellik, yatağın yüzeyindeki küçük deliklerden sürekli hava üfleyerek cildin kuru kalmasını sağlar. Nem, yara oluşumunu hızlandıran bir faktör olduğu için bu özellik iyileşme sürecine önemli katkıda bulunur.

Havalı yatak, pasif bir yüzey değil, aktif bir tedavi cihazıdır. Yatak yarası oluştuğunda ortaya çıkan tedavi maliyetleri (özel pansuman malzemeleri, ilaçlar, tıbbi müdahaleler) ve hastanın çektiği acı, kaliteli bir havalı yatağın maliyetini katbekat aşar. Bu nedenle, özellikle uzun süre yatağa bağımlı kalacak hastalar için doğru havalı yatağı en başta seçmek, hem insani hem de ekonomik açıdan en akıllıca karardır.

Havalı yatak ve hasta yatağı
Havalı yatak ve hasta yatağı

5. Korkuluklar Güvenli ve Kullanışlı mı? (ABS, Tabanca Tipi vb.)

Korkuluklar, özellikle bilinci kapalı, ajitasyon yaşayan veya Alzheimer gibi rahatsızlıkları olan hastaların yataktan düşmesini önleyen en temel güvenlik donanımıdır. Ancak tüm korkuluklar aynı değildir. Hem güvenlik hem de kullanım kolaylığı açısından farklı tipler mevcuttur:

  • ABS (Akrilonitril Bütadien Stiren) Plastik Korkuluklar: Genellikle yatağın yan tarafını tamamen kapatan, yekpare veya iki parçalı sistemlerdir. Maksimum güvenlik sağlarlar. ABS malzeme, antibakteriyel, pürüzsüz ve kolay temizlenebilir yapısıyla yüksek hijyen standartları sunar.
  • Alüminyum “Tabanca Tipi” Korkuluklar: İsimlerini, üzerlerindeki mandal mekanizmasının bir tabancanın tetiğine benzemesinden alırlar. Tek bir mandal hareketiyle kolayca indirilip kaldırılabilirler. Bu, bakıcının hastaya hızlı müdahale etmesi gerektiğinde büyük bir avantaj sağlar. Dayanıklı ve hafif bir yapıya sahiptirler.

Korkuluk seçimi, hastanın güvenliği ile bakıcının hastaya erişim kolaylığı arasındaki dengeyi yansıtmalıdır. Örneğin, tam boy ABS korkuluklar maksimum güvenlik sunarken, bakıcının hastaya ulaşması için korkuluğun tamamen indirilmesi gerekir. Dört parçalı ayrık korkuluklar (split side rails) ise hem düşmeye karşı koruma sağlar hem de bakıcının sadece baş veya ayak kısmındaki korkuluğu indirerek hastaya erişmesine olanak tanır. Bu, daha esnek bir bakım ortamı yaratır. Korkulukların kilit mekanizmalarının sağlam olduğundan ve hareketli parçalar arasında hastanın uzuvlarının sıkışma riski bulunmadığından emin olunmalıdır.

ABS korkuluklu hasta yatağı modeli
ABS korkuluklu hasta yatağı modeli

6. Malzeme Kalitesi ve Temizliği Kolay mı?

Bir hasta yatağının uzun ömürlü, güvenli ve hijyenik olması, üretiminde kullanılan malzemelerin kalitesine doğrudan bağlıdır. Satın alma veya kiralama kararı verirken şu detaylara dikkat edilmelidir:

  • Şasi ve Metal Aksam: Yatağın iskeleti, paslanmaya karşı elektrostatik toz boya ile kaplanmış, sağlam çelik profillerden imal edilmiş olmalıdır. Profilin et kalınlığı, yatağın genel dayanıklılığı hakkında fikir verir. Kaynak yerlerinin temiz ve pürüzsüz olması, kaliteli işçiliğin bir göstergesidir.
  • Başlık ve Ayak Uçları: Genellikle ABS plastikten yapılan başlıklar, hem dayanıklı hem de antibakteriyel özelliktedir. Kolayca sökülüp takılabilir olmaları, detaylı temizlik ve hastaya müdahale sırasında büyük kolaylık sağlar.
  • Yatak Platformu: Yatak şiltesinin konulduğu yüzeyin delikli bir yapıya sahip olması, şiltenin hava almasını sağlayarak nem ve bakteri oluşumunu engeller.
  • Tekerlekler: Yatağın kolayca hareket ettirilebilmesi için 360 derece dönebilen tekerlekler önemlidir. Bu tekerleklerin paslanmaz malzemeden yapılmış olması ve en az ikisinde bulunan çapraz kilit sisteminin yatağı güvenli bir şekilde sabitlediğinden emin olunmalıdır.

Düşük kaliteli malzeme, zamanla paslanma, bükülme ve arızalanma gibi sorunlara yol açar. Bu durum, ek onarım maliyetleri ve yatağın kullanım dışı kalması riskini doğurur. Ayrıca, yüzeylerde oluşan çatlaklar ve pürüzler, mikroorganizmalar için bir barınak haline gelerek hijyen güvenliğini tehlikeye atar. Başlangıçta daha kaliteli malzemeye sahip bir yatağa yatırım yapmak, uzun vadede hem onarım masraflarından tasarruf sağlar hem de enfeksiyon riskini azaltarak hastanın sağlığını korur.

7. Teslimat ve Kurulum Hizmeti Fiyata Dahil mi?

Hasta yatağı, ağır ve kurulumu teknik bilgi gerektiren bir medikal cihazdır. Bu nedenle, satın alma veya kiralama sürecinde lojistik detayları netleştirmek son derece önemlidir. Profesyonel teslimat ve kurulum hizmeti, bir lüks değil, yatağın doğru ve güvenli bir şekilde çalışmaya başlaması için bir gerekliliktir.

Birçok firma, özellikle büyük şehirlerde, ücretsiz teslimat ve kurulum hizmeti sunmaktadır. Hatta bazı firmalar İstanbul gibi lokasyonlarda aynı gün içinde, birkaç saat gibi kısa sürelerde teslimat yapabilmektedir. Anlaşma yapmadan önce şu soruların cevaplarını mutlaka öğrenin:

  • Teslimat ve kurulum hizmeti fiyata dahil mi, yoksa ek bir ücret talep ediliyor mu?
  • Teslimat ne kadar sürede gerçekleştirilecek?
  • Kurulum, firmanın kendi profesyonel ekibi tarafından mı yapılıyor?
  • Kurulum sonrası yatağın tüm fonksiyonlarının nasıl kullanılacağına dair bir eğitim verilecek mi?

Hasta ve hasta yakınları zaten stresli bir dönemden geçerken, yatağın nasıl ve ne zaman geleceği, kimin kuracağı gibi belirsizlikler bu stresi daha da artırır. Hızlı, profesyonel ve her şey dahil bir kurulum hizmeti, sadece lojistik bir işlemi tamamlamakla kalmaz, aynı zamanda size ilk andan itibaren doğru kararı verdiğiniz hissini vererek yükünüzü hafifletir.

8. Garanti ve Teknik Servis Desteği Mevcut mu?

Motorlu bir hasta yatağı, mekanik ve elektronik bileşenler içeren bir cihazdır ve zamanla arıza yapma potansiyeli taşır. Bu nedenle, kapsamlı bir garanti ve ulaşılabilir bir teknik servis ağı, ürünün kendisi kadar önemlidir.

Sektördeki standart genellikle 2 yıl ürün garantisi ve 10 yıl yedek parça temin garantisidir. Ancak garanti belgesindeki maddelerden daha önemlisi, servisin işleyişidir. İyi bir teknik servis, arıza durumunda yerinde (evde) hizmet sunmalı ve sorunu hızlı bir şekilde çözmelidir. En sık karşılaşılan arızaların motor ve kumanda panelinde olduğu göz önünde bulundurulduğunda, firmanın bu parçaları stoklarında bulundurması kritik önem taşır.

Bir hasta yatağı arızalandığında, bu durum bir televizyonun bozulmasından çok farklıdır; hastanın konforu ve güvenliği doğrudan etkilendiği için acil bir durum yaratır. Bu nedenle, bir firma seçerken şu soruları sormak hayati önem taşır:

  • Arıza durumunda kime ve nasıl ulaşılacak?
  • Teknik servis ne kadar sürede müdahale ediyor?
  • Garanti neleri kapsıyor ve aşırı yükleme gibi kullanıcı hataları garanti dışı mı kalıyor?
  • Arızanın giderilmesi uzun sürecekse, geçici olarak kullanılabilecek bir yedek yatak temin ediliyor mu?

Hızlı ve yetkin bir teknik servis ağı, aslında satılan ürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Bu, firmanın ürününe ve müşterisine verdiği değerin en somut göstergesidir.

9. Elektrik Kesintisinde Yatak Çalışıyor mu?

Elektrikli hasta yatakları, fonksiyonlarını motorlar aracılığıyla yerine getirdiği için sürekli bir güç kaynağına ihtiyaç duyar. Elektrik kesintisi, yatağa bağımlı bir hasta için ciddi bir sorun teşkil edebilir. Bu riske karşı yataklarda genellikle bir yedek güç sistemi bulunur.

Çoğu modelde, elektrik kesintisi anında devreye giren 9 voltluk bir pil sistemi mevcuttur. Ancak bu sistemin sınırlarını bilmek önemlidir: Bu piller, yatağın motorlarını sürekli çalıştırmak için değil, sadece acil bir durumda yatağın pozisyonunu tek seferlik değiştirmek (örneğin, hastayı yatar pozisyona getirmek) için tasarlanmıştır.

Eğer hasta sık sık pozisyon değişikliğine ihtiyaç duyuyorsa veya solunum cihazı gibi hayati bir ekipmana bağlıysa, 9 voltluk pil sistemi yetersiz kalacaktır. Bu gibi durumlarda, bir Kesintisiz Güç Kaynağı (UPS) kullanmak en güvenli çözümdür. Bir UPS, elektrik kesildiğinde yatağın belirli bir süre daha normal şekilde çalışmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda şebekedeki voltaj dalgalanmalarına karşı yatağın hassas motor ve elektronik devrelerini koruyarak ömrünü uzatır.

Güç yedeklemesi konusunu en başta düşünmek, olası bir kesinti anında paniği önler ve kontrolün sizde kalmasını sağlar. Bu, teknolojik bir özellikten çok, hem hasta hem de bakıcı için psikolojik bir güvencedir.

10. Benim Durumumda Kiralama mı, Satın Alma mı Daha Avantajlı?

Hasta yatağına duyulan ihtiyacın süresi, bütçe ve hastalığın seyri gibi faktörler, kiralama ile satın alma arasında bir karar vermeyi gerektirir. Her iki seçeneğin de kendine özgü avantajları vardır.

Hasta Yatağı Kiralama:

  • Ekonomik Başlangıç: Özellikle kısa süreli (birkaç hafta veya 1-5 ay) ihtiyaçlar için satın almaya göre çok daha ekonomiktir.
  • Esneklik: Hastalığın seyrinin belirsiz olduğu durumlarda büyük bir avantaj sunar. İhtiyaç ortadan kalktığında yatak iade edilebilir veya hastanın durumu değiştikçe farklı bir modelle değiştirilebilir.
  • Bakım Dahil: Kiralama süresi boyunca oluşabilecek teknik arızalar ve bakım genellikle kiralama hizmetine dahildir, bu da sizi ek masraflardan kurtarır.

Hasta Yatağı Satın Alma:

  • Uzun Vadede Maliyet Etkin: Eğer yatağın 6 aydan daha uzun bir süre kullanılacağı öngörülüyorsa, satın almak genellikle toplamda daha ucuza gelir.
  • Tam Mülkiyet: Yatak tamamen size ait olur ve gelecekteki olası ihtiyaçlar için saklanabilir.
  • Sıfır Ürün: Yatağın ilk kullanıcısı siz olursunuz.

Bu karar, sadece finansal bir hesaplama değildir. Hastalığın seyrindeki belirsizlik, ailenin finansal esnekliği gibi birçok değişkeni içerir. Hasta yatağı kiralama, “belirsizliği yönetme” seçeneğidir; düşük risk ve yüksek esneklik sunar. Bu, geleceğin ne getireceğini bilmeyen bir aile için psikolojik bir rahatlama sağlayabilir. Satın alma ise “kesinlik ve kontrol” seçeneğidir; durumun uzun süreli olacağı biliniyorsa, belirsizliği ortadan kaldırır. Güncel hasta yatağı fiyatları ve hasta yatağı kiralama fiyatları hakkında bilgi alarak kendi durumunuza en uygun maliyet analizini yapabilirsiniz.

Tablo 2: Kiralama ve Satın Alma Karşılaştırma Tablosu

KriterKiralamaSatın Alma
Başlangıç MaliyetiDüşükYüksek
Toplam Maliyet (Kısa Süreli)Daha DüşükDaha Yüksek
Toplam Maliyet (Uzun Süreli)Daha YüksekDaha Düşük
Bakım ve Onarım SorumluluğuFirmaya AitKullanıcıya Ait
Esneklik (Model Değiştirme)YüksekDüşük
MülkiyetYokVar

Sonuç: Bilinçli Bir Kararla Gelen Huzur

Doğru hasta yatağını seçmek, karmaşık ve duygusal bir süreç olabilir. Ancak bu 10 soruluk kontrol listesi, size bu süreçte yol gösterecek bir pusula niteliğindedir. Bu soruları sorarak ve cevaplarını alarak, sadece teknik özellikleri üstün bir ürün değil; hastanızın konforunu, sizin bakım yükünüzü ve tüm ailenizin iç huzurunu gözeten en doğru çözümü seçmiş olursunuz.

Bu zorlu süreçte yalnız olmadığınızı unutmayın. Med34 olarak bizler, sadece bir ürün satıcısı değil, aynı zamanda sizin güvenilir danışmanınız ve çözüm ortağınız olmak için buradayız.

Bu listedeki tüm soruların cevabını ve size özel en doğru yatak çözümünü uzmanlarımızdan öğrenin. Ücretsiz danışmanlık için hemen arayın.

author-avatar

Hakkında Med34 İstanbul

Med34 İstanbul, medikal ürünler ve sağlık ekipmanları alanında öncü bir firmadır. Hasta yataklarından tekerlekli sandalyelere, yürüteçlerden havalı yataklara kadar geniş ürün yelpazesiyle kaliteli çözümler sunar. İstanbul içi hızlı teslimat ve kurulum hizmetiyle, müşteri memnuniyetini ön planda tutar. Sağlığınız için doğru adres: Med34 İstanbul.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir